Haktır Yaşamak
Sana bahşedilen güzellikler Hakk’tandır ve o senin hakkındır.
Defne dışarıda konuşuyordu…
Defne’nin sesi uzunca bir süre çoklarınca duyuldu. Bazı kulaklara kazındı. Bilindik seslerden oldu…
Ve sonra çoklarınca unutuldu. Bazılarınca ise, hep kulakta bir yerde asılı durdu. Zamanı gelince kendini hatırlatmak üzere bir kayıt olarak saklandı…
Defne içeride de konuşuyordu…
İçeride konuşan Defne’yi uzun süre Defne bile zor duydu. Sesini duyurmaya başladığında artık dışarı çıkmak istiyordu. Kendi sözleriyle, söylemek istedikleriyle…Söyleyemedikleri ile…
Ve kelimelere döküldü… Kalem yazdıkça o anlattı, durmadan içini döküyordu… Sonra duraksadı… Yazıldığına göre tüm bunları okuyanlar olabilirdi. Emin değildi…
O kendinden kendine konuşuyordu.
Bu çok özel bir sırdaşlıktı. Şimdi nasıl olur da, öylesine açıkta bırakılmış bir deftere meraktan göz atılır gibi okunurdu?
Ama defter saklı çekmecesinden çıkmıştı bir kere. Okuyan bir kişi oldu mu, tüm sırlar faş olurdu.
Ve öyle oldu… Defne’nin sesi her şekilde duyuldu…
Duyulunca, o da kendine bir mekan kurdu. Bu mekana girmek isteyenleri baş köşeye buyur etti.
Ve başladı anlatmaya…Kendi sesinden…Defne sesinden…